Sonunda; ithamlar, iftiralar, yalanlar,algılar değil;gerçekler kazanıyor!

Chp bu ülkeyi batıdaki efendileri adına ordu yargı medya sermaye gücüyle yönetirdi. Chp’liler hakir görüp nefret ettikleri halkımızla muhatap olmazlardı. Halkı sadece çiftçilikte, işçilikte ve askerlikte kullanılacak hayatları değersiz sürüler olarak görürlerdi. Seçimlere önem vermez, kimin seçildiğini önemsemezlerdi.

Halkın oylarıyla göreve gelen hükümetler de zaten ya onların istediklerini yapar ya da ekonomik kriz veya darbeyle gönderilirlerdi. Kendilerinden olmayan bir şirket/işadamı büyümeye başlayınca da yeşil sermaye diyerek batırırlardı.

Kendilerinden olmayana hiç tahammülleri yoktu. Sonra ortaya Tayyip Erdoğan çıktı ve halkı arkasına alıp onların bu saltanatıyla savaşmaya başladı. İlk başta hafife aldılar, ‘ülkenin durumu zaten berbat, düzeltemez, birkaç yılda yıpranır gider’ dediler ama o daha da büyüdü güçlendi ve hem sadece chp’li azınlığın sahip olduğu ayrıcalıklara herkesin ulaşmasını sağladı hem de batılı güçlerin emrinden çıkacak kadar zenginleşip güçlenmememiz için şimdiye kadar yapmamıza izin ve imkan verilmeyen milli teknoloji hamlelerini başlattı. Chp’nin bugünkü amacı Erdoğan’ı devirip o eski ihtişamlı saltanatlarına geri dönmek, batılıların istediği de chp’ye kazandırıp, gelişip güçlenmeye başlayan ülkemizi eskiden olduğu gibi büyükelçilerinden emir alan Türkiye haline geri döndürmektir.

Seçim öncesi ‘Suikast’ kurgusu da CHP’nin kendi organizasyonu çıktı.

Kılıçdaroğlu'nun Ankara mitingi öncesi alanın fotoğraflarını çektigi iddiasıyla gözaltına alınan emekli özel kuvvetler mensubunun telefonunu inceleyen polis, şüphelinin CHP tarafından bir güvenlik şirketi aracılığıyla tutulduğunu ortaya çıkardı.

Sonunda; ithamlar, iftiralar, yalanlar,algılar değil;gerçekler kazanıyor!

Tam Yol Devam !