Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı

Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı
 Ezberbozan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan

29 Mayıs 2025 Perşembe

"Göğün yedi katı" kavramı

"Göğün yedi katı" kavramı, hem İslam kültüründe hem de Yahudilikte önemli bir yere sahiptir ve her iki dinde de kozmolojik bir anlayış olarak ifade edilir. Ancak, bu kavramın hangi dinde daha kuvvetle seslendirildiği veya inanıldığı, bağlama, metinlerin vurgusu ve kültürel uygulamalara göre değerlendirilmelidir. Aşağıda her iki dinin bu konudaki yaklaşımını karşılaştırıyorum:
İslam Kültüründe "Yedi Kat Gök"
  • Kur'an'daki Yeri: İslam'da "yedi kat gök" kavramı, Kur'an-ı Kerim'de açıkça belirtilir. Örneğin:
    • Mülk Suresi 3. ayet: "O ki, yedi göğü tabaka tabaka yarattı. Rahman’ın yaratmasında hiçbir uyumsuzluk göremezsin."
    • Fussilet Suresi 12. ayet: "Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe işini vahyetti." Bu ayetler, gökyüzünün yedi katmanlı bir yapıya sahip olduğunu açıkça ifade eder ve bu, İslam kozmolojisinin temel bir unsuru olarak kabul edilir.
  • Teolojik ve Kültürel Vurgu: İslam'da yedi kat gök, Allah’ın yaratma kudretinin bir göstergesi olarak vurgulanır. Hadislerde ve İslam alimlerinin tefsirlerinde (örneğin, İbn Abbas veya Taberi gibi), bu katmanların her birinin farklı melekler, varlıklar veya manevi alemlerle ilişkili olduğu belirtilir. Örneğin, yedinci gök genellikle "Sidretü’l-Münteha" (en yüksek sınır ağacı) ile ilişkilendirilir ve Miraç hadisesinde Hz. Muhammed’in Allah’ın huzuruna yükseldiği yer olarak tasvir edilir.
  • Halk Kültürü ve Edebiyat: Türk-İslam kültüründe, özellikle tasavvuf ve halk edebiyatında, "yedi kat gök" kavramı hem kozmolojik hem de mecazi olarak sıkça kullanılır. Bu, Allah’ın yüceliğini, evrenin düzenini ve manevi yükselişi sembolize eder.
  • Gücü ve Yaygınlığı: İslam’da bu kavram, Kur’an’ın doğrudan ifadeleriyle desteklendiği için teolojik olarak güçlü bir temele sahiptir ve hem ilmi hem de halk düzeyinde yaygın bir şekilde bilinir ve kabul görür.
Yahudilikte "Yedi Kat Gök"
  • Metinsel Temel: Yahudilikte "yedi kat gök" kavramı, Tevrat’ta (Tanah) doğrudan ve açıkça ifade edilmez, ancak Talmud, Midraş ve diğer Yahudi mistik metinlerinde (özellikle Kabbala geleneğinde) gökyüzünün yedi katmanlı olduğu fikri detaylı bir şekilde işlenir. Örneğin:
    • Talmud (Hagiga 12b): Gökyüzünün yedi katmandan oluştuğu belirtilir ve her bir katmana bir isim verilir (Vilon, Rakia, Shehakim, Zebul, Maon, Makon, Araboth). Her katman, farklı melekler, ruhani varlıklar veya Tanrı’nın tahtıyla ilişkilendirilir.
    • Kabbala: Zohar gibi mistik metinlerde, yedi kat gök, evrenin manevi hiyerarşisini temsil eder ve Tanrı’nın yaratılış düzeninin bir parçası olarak görülür.
  • Teolojik ve Kültürel Vurgu: Yahudilikte bu kavram, özellikle mistik ve apokrifik metinlerde (örneğin, Enoch Kitabı) daha belirgindir. Yedi kat gök, Tanrı’nın evrendeki düzenini ve ilahi hiyerarşiyi anlamak için kullanılır. Ancak, Yahudilikte bu fikir, daha çok bilginler ve mistikler arasında derinlemesine tartışılır; halk arasında İslam’daki kadar yaygın bir sembolizm taşımayabilir.
  • Gücü ve Yaygınlığı: Yahudilikte yedi kat gök, daha çok ezoterik ve mistik geleneklerde (Kabbala gibi) güçlü bir şekilde seslendirilir. Ancak, Tevrat’ta açık bir vurgu olmaması nedeniyle, bu kavramın halk arasındaki yaygınlığı İslam’daki kadar güçlü değildir.
Karşılaştırma ve Değerlendirme
  • Metinsel Temel Açısından: İslam’da yedi kat gök, Kur’an’da açık ayetlerle desteklenir ve bu nedenle teolojik olarak daha merkezi bir konuma sahiptir. Yahudilikte ise bu kavram, daha çok Talmud ve Kabbala gibi ikincil metinlerde yer alır, bu da onu daha çok bilginler ve mistikler arasında etkili kılar.
  • Halk Kültüründe Yaygınlık: İslam dünyasında, özellikle Türk-İslam kültüründe, "yedi kat gök" ifadesi hem dini hem de edebi bağlamda halk arasında daha yaygın ve bilinirdir. Yahudilikte ise bu kavram, daha çok dini eğitim almış kesimler ve mistik gelenekler arasında güçlüdür; günlük halk kültüründe İslam’daki kadar yaygın bir sembolizm taşımaz.
  • İnançtaki Güç: İslam’da yedi kat gök, Kur’an’ın otoritesiyle desteklendiği için daha evrensel bir inanç olarak kabul edilir. Yahudilikte ise bu kavram, daha çok mistik yorumlara dayalı olduğu için inançtaki gücü, dindar Yahudilerin mezhebine veya eğilimine (örneğin, Ortodoks veya Hasidik Yahudilik) bağlı olarak değişir.
  • Kültürel Etki: İslam dünyasında, özellikle tasavvuf ve halk hikayelerinde, bu kavram daha geniş bir kültürel etkiye sahiptir. Yahudilikte ise bu etki, daha çok dini metinler ve ritüellerle sınırlıdır.
Özetle:
İslam kültüründe "yedi kat gök" kavramı, Kur’an’daki açık ifadeler ve halk arasındaki yaygın kullanımı nedeniyle daha kuvvetle seslendirilir ve inanılır. Yahudilikte ise bu kavram, özellikle mistik geleneklerde (Kabbala) derinlemesine işlense de, Tevrat’ta doğrudan bir vurgu olmaması ve daha çok bilginler arasında tartışılması nedeniyle İslam’daki kadar evrensel bir etkiye sahip değildir. Ancak, her iki dinde de bu kavram, evrenin ilahi düzenini anlamada önemli bir sembol olarak yerini korur.


1. Kur’an-ı Kerim’den Örnek Ayetler
Kur’an’da "yedi kat gök" kavramı, Allah’ın yaratma kudretini ve evrenin düzenini vurgulamak için birden fazla surede geçer. İşte en net örnekler:
  • Mülk Suresi (67:3-4):
    "O ki, yedi göğü tabaka tabaka yarattı. Rahman’ın yaratmasında hiçbir uyumsuzluk göremezsin. Haydi, gözünü çevir de bak: Bir bozukluk görüyor musun? Sonra gözünü tekrar tekrar çevir bak; göz (aradığı bozukluğu bulmaktan) âciz ve bitkin bir halde sana döner."
    Açıklama: Bu ayet, göklerin yedi kat olarak yaratıldığını ve bu yaratılışın kusursuz bir düzen içinde olduğunu vurgular. Yedi kat, evrenin hiyerarşik yapısını temsil eder.
  • Fussilet Suresi (41:12):
    "Böylece onları, iki günde yedi gök olarak yarattı ve her göğe işini vahyetti. Biz, dünya semasını kandillerle (yıldızlarla) süsledik ve koruduk. İşte bu, Aziz ve Alîm olanın takdiridir."
    Açıklama: Bu ayet, göklerin yedi kat olarak yaratıldığını ve her bir katmana belirli görevler verildiğini ifade eder. Dünya semasının yıldızlarla süslenmesi, fiziksel evrenin bir parçası olarak görülür.
  • Nuh Suresi (71:15-16):
    "Görmediniz mi, Allah yedi göğü tabaka tabaka nasıl yarattı? Ve ay’ı orada bir nur, güneşi de bir kandil kıldı."
    Açıklama: Bu ayet, yedi kat göğün yaratılışını ve evrendeki ilahi düzeni vurgular. Ay ve güneşin bu düzen içindeki rolleri de belirtilir.
  • İsra Suresi (17:44):
    "Yedi gök, yer ve bunlarda bulunanlar O’nu tesbih eder. O’nu hamd ile tesbih etmeyen hiçbir şey yoktur, fakat siz onların tesbihini anlamazsınız."
    Açıklama: Yedi gök, Allah’ı tesbih eden bir evrenin parçası olarak tasvir edilir, bu da kavramın manevi boyutunu gösterir.
2. Hadislerden Örnekler
Hadislerde "yedi kat gök" kavramı, özellikle Miraç hadisesiyle bağlantılı olarak sıkça geçer. İşte bazı örnekler:
  • Miraç Hadisi (Sahih-i Buhari, Kitabü’t-Tevhid, 37):
    Hz. Muhammed’in Miraç yolculuğunda yedi kat göğü geçtiği ve her bir katmanda farklı peygamberlerle karşılaştığı anlatılır. Örneğin, birinci gökte Hz. Adem, ikinci gökte Hz. İsa ve Hz. Yahya, yedinci gökte ise Hz. İbrahim ile karşılaştığı belirtilir. Yedinci gök, Sidretü’l-Münteha (en yüksek sınır ağacı) ve Allah’ın huzuruyla ilişkilendirilir.
    Alıntı (özet): "Resulullah (s.a.v.) buyurdu: ‘Bana Burak getirildi ve onunla göklere yükseltildim. Birinci gökte Adem’i, ikinci gökte İsa ve Yahya’yı… yedinci gökte İbrahim’i gördüm.’"
    Açıklama: Bu hadis, yedi kat göğün İslam kozmolojisindeki yerini ve manevi hiyerarşiyi açıklar.
  • Tirmizi, Tefsir, 67/5:
    "Allah, yedi göğü ve yerden de onların benzerini yarattı. Emir, bunların arasında iner."
    Bu hadis, yedi göğün Allah’ın emirlerinin geçtiği bir manevi düzen olarak görüldüğünü gösterir.
3. Tefsirlerden Örnekler
İslam alimleri, yedi kat gök kavramını tefsirlerde detaylıca açıklamıştır:
  • Taberi Tefsiri (Camiu’l-Beyan):
    İmam Taberi, Mülk Suresi’ndeki "yedi göğü tabaka tabaka yarattı" ayetini açıklarken, göklerin fiziksel ve manevi katmanlar olarak anlaşılabileceğini belirtir. Her katmanın farklı melekler ve ilahi görevlerle dolu olduğunu söyler. Yedinci gök, Allah’ın arşına en yakın olan katman olarak tasvir edilir.
  • İbn Kesir Tefsiri:
    İbn Kesir, yedi göğün fiziksel evrenin bir parçası olabileceğini, ancak aynı zamanda manevi alemleri de temsil edebileceğini ifade eder. Miraç hadisesini örnek vererek, Hz. Muhammed’in yedi göğü geçerek Sidretü’l-Münteha’ya ulaştığını vurgular.
4. Türk-İslam Kültüründe ve Halk Edebiyatında Örnekler
Türk-İslam kültüründe "yedi kat gök" kavramı, tasavvuf, destanlar ve halk hikayelerinde sıkça kullanılır:
  • Dede Korkut Hikayeleri:
    Dede Korkut hikayelerinde, kahramanların olağanüstü yolculukları sırasında "yedi kat gök" ifadesi mecazi olarak kullanılır. Örneğin, **"Oğuz Kağan Destanı"**nda Oğuz’un göklere yükselişi veya ilahi güçlerle bağlantısı, yedi kat gök imgesiyle sembolize edilir.
    Örnek (özet): "Oğuz, yedi kat göğe yükseldi, Tengri’nin nurunu gördü."
    Bu, kahramanın manevi yüceliğini ve göksel alemlerle bağını vurgular.
  • Yunus Emre’nin Şiirleri:
    Tasavvuf şairi Yunus Emre, "yedi kat gök" kavramını Allah’a ulaşma ve manevi yükseliş için kullanır.
    Örnek (Divan’dan):
    "Yedi kat göklere çıktım, / Hak’kın nurunu seyrettim."
    Bu dizeler, yedi kat göğün manevi bir yolculuğun sembolü olduğunu gösterir.
  • Halk Masalları:
    Türk masallarında, özellikle "Keloğlan" veya diğer kahraman hikayelerinde, "yedi kat gök üstünde" bir diyar veya ulaşılmaz bir yer olarak bahsedilir. Örneğin:
    "Keloğlan, yedi kat gök üstüne çıktı, orada bir devle karşılaştı."
    Bu ifade, genellikle fantastik ve ulaşılmaz bir alemi tasvir eder.
5. Tasavvufta Yedi Kat Gök
Tasavvufta, yedi kat gök, insanın manevi yolculuğundaki aşamaları temsil edebilir. Örneğin, Mevlana veya İbnü’l-Arabi gibi mutasavvıflar, yedi kat göğü, nefsin terbiyesi ve Allah’a yakınlaşma sürecindeki mertebeler olarak yorumlar. Her bir gök, bir manevi makamı (nefis, kalp, ruh vb.) sembolize edebilir.
Sonuç
İslam’da "yedi kat gök" kavramı, Kur’an’daki ayetlerle (Mülk, Fussilet, Nuh sureleri gibi), hadislerle (özellikle Miraç hadisi) ve tefsirlerle teolojik olarak yerleşiktir. Türk-İslam kültüründe ise bu kavram, hem dini hem de edebi bağlamda (Dede Korkut, Yunus Emre, halk masalları) yaygın bir sembol olarak kullanılır. Yukarıdaki örnekler, bu kavramın İslam’daki merkezi yerini ve kültürel yansımalarını gösteriyor.



Özgürlük Adalet

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Türkiye'nin Partisi AkParti

Popüler Yayınlar