Olmadı Okan,bir gazetenin yırtılmasını alkışlatıyorsan öldürülen gazeteciler için ne düşünüp hissettiğini sorgulamalısın. Ki, farkında olan izleyici sorgular bunu.
Geçtiğimiz günlerde Murat Şahin sabah programında Taraf Gazetesi'ni yırtmıştı. Bu olayı programında alkışlatan Okan Bayülgen'e Taraf yazarından cevap geldi.
Okan Bayülgen’i ta doksanlı yıllarda yaptığı Gece Kuşu programından, hatta yanlış hatırlamıyorsam Mydonose FM’deki günlerinden bilirim. O zamanlar, David Letterman gibilerinden esinlendiği “gece şovu” konsepti çok yeniydi ve insanları şaşırtan şeyler söylüyordu. Televizyona bağlanan kadın izleyicilere “Ne kadar salaksın, aptal!” gibi laflar etmesi, kendince zekice bulmadığı konuşmaları yarıda kesmesi başta “bu zat bir sıradışı muhalif veya arızalı bir aydın mı” hissiyatı uyandırmıştı bende.
Tabii o yıllar herkesin solculuk, devrimcilik, özgürlükçülük, anarşistlik oynayabildiği zamanlardı. Maskeler düşmemişti. Bu tip adamların, toplumdaki muhalefet duygusunu ehlileştirmek için müesses nizam tarafından çok da makbul görüldüğünü bilecek datalar alenileşmemişti henüz. “Memlekete komünizm lazımsa onu da biz getiririz” diyen bir sistemin, aslında kendi kozmetik muhaliflerini de devşireceği, bu konformizmi Okan Bayülgen gibilerinin de hemen fark edip kullanacaklarını bilecek durumda değildi toplum.
Konu Taraf’ın CHP’li Süheyl Batum’un hazırladığı ‘Anayasa Vizyonu’nu ile ilgili haberi. Manşet “Türkiye Türkiye vatandaşlarınındır” şeklinde atılmıştır. Gerçekten de, Anayasa Vizyonu, vatandaşlık tanımı, vicdani ret, Diyanet reformu, anadilin öğrenme hakkı, YÖK ve seçim barajının kaldırılması, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi konularında CHP’den beklenmeyecek devrimci öneriler içermektedir. Manşetin spotunda ise “Türkiye Türklerindir saçmalığının nihayet sonu göründü. CHP, anayasa önerisinde ‘Türkiye, Türkiye vatandaşlarındır’ deme noktasına geldiğine göre” yazmaktadır.
İşte o gün, MHP’ye yakınlığı ile bilinen Bengi Türk kanalının sabah programını yapan Murat Şahin isimli bir şahıs, bizim gazeteye sıra gelip, spotun ilk cümlesini okurken “Türkiye Türlerindir saçmalığının...” kısmında takılıyor. Rol kestiği her halinden belli. Kalemini masaya fırlatıyor, ellerini başının arasına alıyor, sonra “Ben bu haberin daha neresini okuyayım ya!” diyor. Sonra iki kez “cümle” dediği ilk üç kelimeyi, yani “Türkiye Türklerindir saçmalığını” okuyup hiddetleniyor, Taraf’ı yırtıp kenara atıyor. Rol kestiği o kadar belli ki, bunu yaptıktan sonra “Pardon ya, özür dilerim, gazeteyi kenara koyacaktım” diyor.
Tam bir lümpenlik.
İşte Okan Bayülgen de bu lümpenliği Disko Kralı programında “Medya arkası” bölümünde gösteriyor. Konuklar arasında İsmail YK, Asuman Krause, Mustafa Topaloğlu, Mercan ve Ümit Erdem gibi isimler var. Görüntü ekrana geliyor. Murat Şahin “Ben bu haberin daha neresini okuyayım ya!” dedikten sonra salondan birden alkış yükseliyor. Muhterem Taraf’ı yırttığı anda ise seyirci kendinden geçip tezahürat yapıyor, salon alkıştan inliyor.
Bir televizyon programında, bir gazetenin hakaret görmesi ve yırtılması alkışlanıyor, alkışlatılıyor Okan tarafından.
Ne Bayülgen’den, ne de konuk seyircilerden bir tepki var. Hatta konuklardan dizi oyuncusu Ümit Erdem bu vandallığa alkış tutarak destek veriyor.
Okan’ın, sadece buradaki “kitch”liği sergilemek için bu tercihte bulunduğunu düşünmem. Bu sahneyi alkışlatmak ve Taraf’ı linç etmek istediği belli. Yoksa biliyorsunuz, “Yüce öğreten” olarak sık sık araya girer ve kritik müdahalelerde bulunur. Bunu yapmıyor. Amacı belli: Taraf’ı linç ettirmek.
Okan malum, Taraf’ın temsil ettiği her şeyin antitezi olabilecek birisi. Hannah Arendt, Eichman’ın davasını izlediği gibi, Okan’ın programlarını izleseydi, muhtemelen onun için de “Banality of evil”, yani “Kötülüğün sıradanlığı” gibi bir kavram icat etmeden durumu açıklayamazdı.
Onu bir Taraf okuruna anlatmak gereksiz. Okan “Bu ülkede antimilitarist olamazsınız. Askerlerimizle ilgili espri de yapamazsınız. Buna hakkınız yok bu kadar şehidimiz varken. Asker kaçaklarına gösterilen öfkeyi de haklı buluyorum” diyebilecek kadar apoletli bir populist. Karabüksporlu Emenike’yi ekrana getirip “Bunlar tekneyle gelenler mi” diyecek kadar ayrımcılığın dibine vurmuş. Programdan 15 gün önce yalvar yakar çağırdıktan sonra Kürtçe şarkı okuyacak diye Rojin’i yasaklayacak kadar da etnik sosunda korkaklık serpili.
Bu son programdaki rezaletiyle değil, çok önceden onun yapısökümünü yapmıştım. Ekşi Sözlük’te 2007 yılında adının altına şunları yazmışım. Formata dokunmadan aktarıyorum.
“hepimizin el ele verip yardımcı olmamız gereken kişidir. içindeki ulusalcı hezeyanın, tabana (halka) olan tiksintisinin, seçkin sınıfın gür memelerine yapışmış dudaklarının, kişisel komplekslerin, makina’nın baş köşesine hakkı adındaki baba figürünü, iktidar totemini dikerek aklayan kişidir. temiz türkçe konuşarak keşke vicdanlarımız da temizlenebilseydi. keşke okan gibi numara yaparak demokrat, çoğulcu, objektif, çevreci olabilseydik. okan’ın çevrecilik dahil tüm maskelerinin içindeki hesaplaşmamışlığı, bilinçdışı suçluluk hislerinden kaçmak için sığındığı bir liman olarak görüyorum.”
Markar Esayan /Taraf
Türkiye'nin Partisi AkParti
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Türkiye'nin Partisi AkParti